İhsanoğlu'na Öcalan serbest kalırsa sorusu!

24 Temmuz 2014 Perşembe  14:06

İhsanoğlu'na Öcalan serbest kalırsa sorusu! Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na kritik Abdullah Öcalan sorusu. Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Öcalan'a Özgürlüğü Onaylar mısınız" sorusuna çarpıcı bir yanıt verdi: "Toplumda mutabakat olan her şeyi Cumhurbaşkanı da kabul etmek durumundadır." ifadelerini kullandı.

 

 

"Öcalan'a Özgürlüğü Onaylar mısınız" CHP ve MHP'nin de aralarında bulunduğu 11 partinin desteklediği çatı Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Birgün gazetesine verdiği röportajda "Meclis'ten Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü ya da ev hapsini sağlayacak yasa gelse, onaylar mısınız?" sorusuna cevap verdi.

 

İşte Ekmeleddin İhsaonğlu'nun Abdullah Öcalan sorusuna verdiği o cevap.."Cumhurbaşkanı hükümetten, meclisten gelen her şeyi vicdani kanaati halktan aldığı güçle kamuoyunun hassasiyeti ve Anayasanın hükümleri ışığında yapması lazım. Bu çerçevede davranmayan Cumhurbaşkanı, görevlerini hakkıyla ifa eden bir Cumhurbaşkanı olamaz. Bu anlayış içinde toplumda mutabakat olan her şeyi Cumhurbaşkanı da kabul etmek durumundadır" diye yanıt verdi.



İŞTE EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NUN BİRGÜN GAZETESİNE VERDİĞİ "MUTABAKAT OLAN HER ŞEYİ ONAYLARIM" BAŞLIKLI RÖPORTAJ:

GEZİ SÜRECİNDE MİLYONLARCA İNSAN MUHAFAZAK&ACİRC;RLIĞIN DAYATILMASINA KARŞI SOKAĞA ÇIKTI. SİZSE SÜREKLİ MUHAFAZAK&ACİRC;RLIK VURGUSU YAPARAK OY İSTİYORSUNUZ. BU ŞEKİLDE OY ALABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Muhafazakâr olmak başka, muhafazakârlığı temsil etmek başka, onu başkalarına zorlamak başka. Ben muhafazakâr bir ailenin evladı olarak yetiştim. Ama ben kendimin tırnak içinde muhafazakâr olarak tarif edilmesini çok eksik buluyorum. Ben muhafazakârım ama aynı zamanda modern bilim okumuş, onu araştırmış, modern bilimin, rasyonalizmin değerini anlayan, anlatan, okuyan, okutan bir insanım. Ben bütün dünya kültürlerine açılan Batı ve Doğu arasında ilişki kuran, bunların sentezini hayatında yaşatan bir insanım. Onun için bu şekilde bir tanımlama ve sınıflandırma benim düşünce tarzımı, zihniyetimi doğru şekilde yansıtmaz.

Türkiye'de insanların hür iradeleriyle istedikleri hayat tarzını yaşamaları en tabii haklarıdır. Bu kanunlarda da böyledir, insan hak ve hürriyetlerinin evrensel beyannamesinde de böyledir ve Türkiye'nin hedefi buna ulaşmaktır. Bir siyasi kadronun bir şahsın veya zümrenin fikirlerini başkalarına zorla kabul ettirmek benim reddettiğim bir husus.

"KİMSEYİ ZORLAMIYORUM"

BU DOĞRULTUDA, BİR CUMHURBAŞKANI ADAYININ BASIN TOPLANTISINI BESMELEYLE AÇMASINI NASIL KONUMLANDIRIYORSUNUZ?

Türkçe besmele okudum, "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla" dedim. Bunda bir yanlış var mı? Burada ben inanıyorum "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla" başlıyorum, inandığım Allah'tan rahmet diliyorum. Başkası farklı düşünüyorsa o onun bileceği iş, ben onu zorlamıyorum. Benim arkamdan sen de söyle demiyorum...

"BEN BU KONUDA AÇIK TAVIR SAHİBİYİM"

REFERANSLARINIZI GENELDE İSLAMİYETTEN SEÇİYORSUNUZ, ÖTE YANDAN SEKÜLERİM DİYORSUNUZ...

Sekülerizm ne demektir, laiklik ne demektir? Laiklik dini reddetmek, dini rafa koymak değil; laiklik demek din meselesiyle devlet meselesini birbirine karıştırmamak. Ben bu konuda çok açık bir tavır sahibiyim, diyorum ki dini devlete karıştırırsanız devleti bozarsınız. Dini siyasete karıştırırsanız siyaseti bozarsınız. Siyaseti de dine karıştırırsanız din işlerini bozarsınız ve toplumda huzursuzluk yaratırsınız.

"O SİZİN BİLECEĞİZ İŞ"

CUMHURBAŞKANI OLSAYDINIZ, BU ŞEKİLDE KONUŞMANIZ DİNLE DEVLETİN İÇ İÇE GİRMESİ OLMAZ MIYDI?

Yok öyle bir şey. Bu mesele icraatte olur, laikliğe inanmak sizin din konusunda tavrınızı değiştirmek değil ki. Siz laik olursunuz dindar olursunuz o sizin bileceğiniz iş, dindar olmazsınız başka türlü inançtan olursunuz. O sizin bileceğiniz iş. Ama siz bir noktaya gelip de dini devlet işlerine karıştırırsanız veya ayırırsanız o zaman laiklik orada bahis konusu.

KADINLAR İÇİN "MECLİSİ HAREKETE GEÇİRECEĞİM" DİYORSUNUZ...

Türkiye'de kadının bir takım problemleri var ama şu da var biz İslam dünyasından daha iyi durumdayız; çünkü bizde 19'uncu yüzyılda kız öğrencilere eğitim başladı. 20'nci yüzyılın başında kızların Darülfünun'da okuma hakkı doğdu, meslek sahibi oldular. Fakat kadına karşı şiddet var... Kadının hâlâ toplumdaki istenilen aktif göreve katkısı yok, siyasi karar mekanizmalarında yok, toplumun bazı kesimlerinde hor görülüyor. Kızlarımız çok küçük yaşta evlendiriliyor. Bütün bu menfilikleri gidermek lazım. Bunlar sırf kadınla ilgili bir bakanlık kurmakla olmaz. Bu aynı zamanda kadınların dertlerini dinlemek, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak ve Kadın Konseyi gibi bir şey kurarak devamlı onlara danışmak...

"KENDİ GÜNDEMİMİ TAŞIMAM"

KAMPANYANIZDA KADINI AİLE İÇİNDE KONUMLANDIRIYORSUNUZ, ANCAK KADINLARIN BUNA CİDDİ BİR İTİRAZI OLDUĞUNU DA BİLİYORUZ...

Bakın, ben biraz önce neden bahsettim? Kadının sosyal hayattaki, resmi hayattaki durumundan bahsettim. Burada İslam dünyasında daha çok karar mekanizmalarında söz sahibi olmalı aktif olmalı dedim.

ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜĞÜ ONAYLAR MI?

MUTABAKATA ÖNEM VERİYORSUNUZ. MECLİS'TEN ABDULLAH ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YA DA EV HAPSİNİ SAĞLAYACAK YASA GELSE, ONAYLAR MISINIZ?

Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ortada. Bu yetkilerle Cumhurbaşkanı hükümetten, meclisten gelen her şeyi vicdani kanaati halktan aldığı güçle kamuoyunun hassasiyeti ve Anayasa'nın hükümleri ışığında yapması lazım. Bu çerçevede davranmayan Cumhurbaşkanı, görevlerini hakkıyla ifa eden bir Cumhurbaşkanı olamaz. Bu anlayış içinde toplumda mutabakat olan her şeyi Cumhurbaşkanı da kabul etmek durumundadır. Çankaya'ya kendi gündemi ve siyasi görüşleriyle çıkan bir Cumhurbaşkanı kriz yaratır.

ALKOL YA DA İNTERNET YASAĞI KARŞINIZA GELSEYDİ ONAYLAR MIYDINIZ?

Ben yasaklara karşıyım. Özellikle fikir ifade hürriyeti konusunda dünya ve Avrupa normlarında uluslararası evrensel insan hakları beyannamesindeki hüküm ve hakların Türkiye'de uygulanması taraftarıyım.



Sayfa Adresi: http://www.habera.com/Ihsanoglu-na-Ocalan-serbest-kalirsa-sorusu-haberi-216996.html